Sorgun Masaj Salonu-Masöz Buket

Sorgun Masaj Salonu-Masöz Buket Artık dünyaya çıkabilirsin yavrum, senin için yapabileceğim her şeyi yaptım; bu öpücüğü dudaklarında bir mühür olarak kabul et, mabedi koruyan mühürdür o; kendin istemedikçe kimse bozamaz onu, fakat doğru adam vardığında onu tanırsın.”  Ve  ana,  kızın  dudaklarından  kuvvetle öptü, bu öpüş insanların öpüşü şeklinde ondan bir şeyleri almadı, tanrısal bir öpüş gibi her şeyi verdi, kıza öpüşün gücünü verdi.

Muhteşem tabiat, nasıl da derin ve gizemlisin! Erkeğe kelimeyi, kıza da öpüşlerin kandırıcı dilini  verdin! Bu öpüş onun dudaklarında, veda kutsaması ahunda, sevinçli selamlar gözlerindeydi; bu nedenle o andaki bakışıyla öylesine evinde gibiydi, çünkü neticeta evin kızıydı, fakat hem de öylesine de yabancıydı, çünkü görünmeden onu gözleyen tutkun annesinin dışındaki dünyayı tarifıyordu. Hakkaten nefisti, çocuk benzer biçimde gençti, ama saygı uyandıran o soylu genç kızlık vakarıyla donanmıştı.

Sorgun Masaj Salonu-Masöz Buket

Sorgun Masaj Salonu-Masöz Buket Fakat çabucak yine sakinleşmiştim ve ciddileşip heyecandan arınmıştım, önemli bir şey yapmak istediğinde onu önemsizmiş gibi gösterecek tarzda  oluşan bir şey gibi sanki. Birtakım genel sözlerden  sonrasında ona biraz daha yaklaştım ve teklifime giriştim. Hitap şeklinde konuşan birini dinlemek çok can sıkandır, fakat bazen de o tarzda mevzuşmak fena fikir değildir. Çünkü kitabın acayip bir özelliği, dilediğiniz benzer biçimde yorumlanabilmesidir. Hitap benzer biçimde konuşan birinin konuşması da bu özelliği  kazanır. Alışılmış biçimüllere gayet ölçülü bir halde uydum.  Tahmin  ettiğim  şeklinde,  şaşırdı;  bu yadsınamaz.

Onun nasıl göründüğünü tanımlamam zor. Harmaşıktı. Hitabımın ilan edilmiş sadece yayımlanmamış  bir  tefsiri  gibiydi; bütün yorumlara açık bir tefsir. Bir sözcük söyleyecektim, bana gülecekti; bir başka sözcük, etkilenecekti; bir tane  daha,  sakınacaktı; fakat bu şekilde bir sözcük gelmedi dilime. Ciddi bir halde duygusuzlaştım  ve ritüeli sürdürdüm – “Bu kız beni tarayalı çok az süre oldu”; sevgili Tanrım, karşılaşılan bu zorluklar yalnızca nişanlanmanın dar boğazcaında vardır, aşkın mutlu yolunda değil. Daha önceki günleri düşündüm de, ne acayip, oldukca acele ediyordum ve sürpriz anında onun evet diyeceğinden oldukça emindim. Tüm hazırlıkların neye yaradığı görülüyor, çünkü hiçbir şey öyle olmadı; ne evet ne de hayır dedi, yalnız halasına havale etti.